Fikirtepe kentsel dönüşüm bölgesini yakından takip edenlerdenim. Ben etmesem onlar beni takip ediyor. Başından beri sorunlu olan bölgenin sorunları bir türlü bitmek bilmeyen halkı sorularına cevap aramak için mail bombardımanına tutuyor.
Fikirtepeliler haklılar çünkü mağduriyetleri var. Yıkılan ya da yıkılacak belki de yıkılmak üzere olan evleri var. Ama bir o kadar da haksızlar çünkü beş bin liraya evlerini okumadan imzaladıkları sözleşmelerle tanımadıkları şirketlere sattılar. Tanımadıkları şirketlerin tanıdık temsilcileri sözde verilen vaadlerle 5 bin lira karşılığında topladıkları imza ile komşularının yıllarca yaptıkları birikimleri yatırdıkları evlerini çok ta iyi tanımadıkları hatta hiç tanımadıkları şirketlerle anlaşma yaptırmaya aracılık ederek dostlarını arkadaşlarını zor durumda bıraktılar.
Halen bir umutla bekledikleri ve geçirdikleri iki belki de üç yılın ardından çivi bile çakılmayınca henüz okudukları o sözleşmelerin nasılda tek taraflı yapıldığını kendilerini zora soktuğunu yeni anlayabilen halk geldikleri bu durumdan (oyundan) kurtulmak istiyor.
Dönemin elçilik raporlarında, Kurbağalıdere üzerinde yapılan kayık gezintilerinden, mesire yerlerindeki eğlencelerden söz edilirken ressam ve şairlerin ilham almak için “Fikir Tepesi” ne gittiği anlaşılan, zamanında entellektüel bir semt olarak bilinen Fikirtepe’nin, müteahhit şirketler ile sözleşmeyi okumadan imzalayan mağdur bir o kadar da söze, güvene, dosta tereddütsüz güvenen halkı şimdilerde kandırıldığını düşündüğü için verilen sözlerin yerine gelmediğini, araya girenlerin art niyetli olduğunu düşünüyor ve sözleşmeden dönmek istiyor.
Fikirtepe’de başından beri belediye hata yaptı, bakanlık hata yaptı, müteahhitler hata yaptı.Bu nedenle işler bir türlü rayına girmedi diyen Fikirtepe halkı çuvaldızı birazda kendinize ne zaman batıracaksınız?
Haklısınız çünkü mağdur oldunuz ancak bu yaşananlarda sizin payınız hiç yok mu?
Kim geldi kapınıza imza almak için.. Yakın akrabanız ya da iyi bir dostunuz kime güvendiniz siz böyle. Güvendinizde okumadan önünüze geleni imzaladınız yoksa dağıtılan 5 bin lirayla mı birikimlerinizi, çocuklarınızın geleceğini ipotek altına soktunuz da farkında değilsiniz..
Çok üzülüyor çok da kızıyorum. Tanımadığınız, güvenilirliği bilinmeyen hatta ilk defa duyduğunuz şirketlere, isimlere nasıl güvendiniz okumadan sözde vaadlerle imzaladınız sözleşmeleri.
Bana ne yapmalıyız noktasında soranlara söyleyebileceğim tek şey var. Gerçekten kandırıldığınızı düşünüyorsunuz vakit kaybetmeden hukuki yollardan hakkınızı aramaya başlayın. Birlikte hareket edin birlik olamıyorsanız bireysel olarak hukuk mücadelenizi başlatın ama zaman kaybetmeyin.
Fikirtepe’de yaşayan Hüseyin dede diyor ki çok yaşlıyım ömrüm burda geçti.Komşularım gitti, evleri yıkıldı her yer virane yıkık dökük ve ben burda yalnız kaldım.Fikirtepe’nin bu haline dayanamıyorum komşularımı özledim. Bizim evide yıksınlar bende gideyim ya da onlarda gelsin eskisi gibi olsun buralar cıvıl cıvıl..
Dedem sen bilmiyorsun özlediğin mahallen ve o cıvıltılar bir daha hiç olmayacak.
Hatice Kolçak