2009 yılı ilk çeyreğinde Başbakanımızın dediği gibi ülkemizi teğet geçecek küresel ekonomik kriz zaman geçtikçe bırakın teğet geçmeyi iyiden iyiye içine aldı bizi. Keşke teğet geçseydi. Ancak her geçen gün daha da fazla kendini hissettiren ekomomik krizin ne zaman dip yapacağı yada dibi gördükmü şeklinde görüşler dile getirilirken havaların hepimizi terlettiği bu sıcak yaz günlerinde dışarda neredeyse hareket durmuş gibi.
The Economist dergisi bu yıl en çok küçülecek ülkelerin arasında Türkiye’ yi 8. ülke olarak yazdı. Dergi son sayısında Türkiye’ de GSYH ‘ nin bu yılki küçülmeyle yüzde 5.6 olacağı tahmininde bulundu. Bu arada İngiliz dergisi 9 Ocak’ ta yaptığı tahminde Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 2.5 büyüyeceğini söylemişti. Görünen o ki sene başında daha iyi geçeceğini düşündüğümüz 2009 küçülerek devam ediyor.
Kriz deneyimi bir hayli olan ülke olarak bankalarımız oldukça güçlü olduklarını gösterdiler. Birçok ülkenin aksine batan bankamızda olmadı. Tabii reel sektörde durumun böyle olmadığını görüyoruz. Tanınmış eski yeni şirketlerin kapandığını yada iflasını isteğini ve binlerce insanın işsiz kaldığına şahit olduk.
Herşeye rağmen bazı inşaat firmaları projelerine bu yıl başladı. İyide oldu. Gayrimenkul piyasasında 2. el satışlar her ne kadar duraganlaşmış olsa da yeni inşaat projeleri cazip alternatiflerle piyasaya hareket katarken yine birçok insan ev sahibi oldu ve olmayada devam ediyor. Krizin yaratmış olduğu güzel fırsatları değerlendirenleride unutmamak gerek.
Asıl soru şu? Hareketliliğin başlayacağı üretkenliğin artacağı dönem olarak gördüğümüz ; yaz aylarının bittiği, rehavetin yerini harekete bıraktığı, okulların açılması ile eylül ayından sonra ekonominin ne durumda olacağıdır.
Lokomotif sektörümüz olan inşaat sektörünün hızını devam ettirmesi ve herkesin gönlünde yatan eve sahip olması dileklerimle...