Birisi emlak ta balon mu var dedi? | 16 Mayıs 2012
İnşaat ve emlak Türkiye nin en dinamik sektörü oldu. Şehir içi konut projeleri, şehir dışı konut projeleri, yazlık projeler ve devremülk projeleri hız kesmeden üretilmeye devam ediyor.
Taksitleri küçük peşinatı düşük ya da peşinatı yok ve her bütçeye neredeyse konut üreten inşaat firmaları otomobil firmalarıyla yarışacak durumda. Konut kredileri yükseldi inşaat firmaları krediyi kendileri finanse etti, konut kredileri düştü tüketici ev alma kuyruğuna girdi, talep azaldı bankalar vadeyi uzattı, dünya da emlak sektörü dibe vurdu bu böyle uzuyor ama bizim ülkede inşaat projeleri hız kesmedi büyümeye devam etti ve ediyor. Her daim talebi tetikleyecek bi şeyler yapıldı. İşin sırrı şu ki; Türk milleti kiracı olmayı sevmiyor.. Gayrimenkul sahibi olmayı, ev almayı, dükkan almayı toprak sahibi olmaya bayılıyor. Bazen ikinci, üçüncü evini alıyor biraz parası olduğunda bir yenisini düşünmeden alıyor. Biz de bu ev aşkı olduğu sürece inşaat sektörünün sırtı yere gelmez..
Devlet bu yıl 2 tane önemli yasa çıkardı. Bunlardan biri Mütekabiliyet ( yabancılara gayrimenkul satışı) diğeri 2B alanlarının satışı(Orman vasfını yitirmiş araziler)..Bu günlerde Kentsel dönüşüm(Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi)eli kulağında her an bekliyoruz. Şu üç yasanın bizi ilgilendirmeyen hangi tarafı var. O kadar kapsamlı yasalar ki her ailede birilerini mutlaka yakından ilgilendiriyor. Bu anlamda 2012 yılı inşaat ve emlak ta değişim ve dönüşüm yılı olma açısından çok önemli bir yıl. Köy deki Ahmet amcanın tarlası da gündemde, şehirde işgalci konumundaki vatandaşın evi de gündem de..Tabii ki inşaat patronlarının yaptığı konut projeleride gündem de…. Neden olmasın hepimizi ayrı ayrı ilgilendiren hepimizi ayrı ayrı beklentilere sokan 3 tane önemli yasa var.
Patronlar ellerinde kalan bol stoklu konut projelerini Mütekabiliyet yasası ile yabancılara satış yaparak eritecekler. Yasa çıkmadan çalışmalara çoktan başlamışlardı yurt dışında ofis açan da oldu, fuara katılan da.. Yabancıların ülkeye ilgisi oldukça yüksek bu da talep demek, para demek, sermaye demek, mevcut gayrimenkul stoğunun erimesi demek. Sektörün büyümesi, önünün daha uzun yıllar açık kalması için önemli bir gelişme. Sadece konut projeleri olarak bakmamak lazım nitekim orta ve uzun vade de yabancıların piyasa da 2. el gayrimenkul satışı ve kiralamalarda da büyük hareket katacağı muhakkak.
Kentsel dönüşüm ile ilgili yasa ülkenin neredeyse 1/3 ünü ilgilendiriyor.
Yasa çıkmadan kentsel dönüşümün başladığı bazı bölgeler de büyük rantlar oluştu. Vatandaş haklı ömründe belki bir kez karşısına çıkacak bu fırsatı piyango gibi görüp değerlendirmek istiyor. Merkezde lokasyonu çok iyi olan ama eskimiş depreme dayanıksız sahip olduğu bir evini verip 2 ev istiyor. Kira yardımı alıyor üstüne belki de biraz para.. Hal böyle olunca vatandaşın bazen bundan rant sağlamak isteyen yanlış insanların kucağına düştüğünü bizlere gelen soru ve yorumlardan da kolayca görebiliyoruz. Aman dikkat size çok şey vaat eden değil, projeyi layıkıyla teslim edecek sağlam firmalarla anlaşın, araya giren aracılara da dikkat edin.
Şehir merkezlerinde arsa kalmadığı için de İnşaat firmaları bu alanları değerlendirmek için ellerinden geleni yapıyor ve ev sahipleri ile kıyasıya pazarlıklar yapılıyor. Fikirtepe bunun güzel bir örneği. Tabi her bölge için durum böyle değil. Bu avantajlı durum genelde şehrin merkezinde ki yerler için geçerli. Ayrıca çıkacak olan Kentsel dönüşüm yasası (afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanun tasarısı) belli başlı zorunluluklarla geliyor. Bir eski ev vereyim 2 tane yenisini alırım mantığı ile yolda kalabilirsiniz. Asıl olan size verilecek depreme dayanıklı, otoparkı olan yeşil alanı olan yeni evler olmalı.
2B yasasında ki en önemli noktalardan bir tanesi bana göre imara açılacak arazilerin oluşturulması ve kentsel dönüşüm alanı içine girecek olan dönüşüm alanlarıdır. Buralar da konut projeleri üretilmeye devam edecek.
Birisi emlak ta balon mu var dedi? Varsa bile ne önemi var..Kısa zamanda yapılan değişimlerle ve yeni çıkan yasalarla gayrimenkul stoğu erir hatta yenileri yapılır. Siyasi istikrar olduğu sürece balonlar çabuk söndürülür. Siyasi istikrarın da şu an bizim ülke de varolduğunu söyleyebiliriz. Siyasi istikrar olduğu sürece ekonomik istikrar da bir şekilde sağlanıyor. Bireysel olarak yatırım yaparken ayağınızı yorganınıza göre uzatmayı unutmayın..
Hatice KOLÇAK EmlakPencerem.com için Yazdı
Twitter Üzerinden Takip Edin @haticekolcak