Hatice KOLÇAK Twitter da takip et! @haticekolcak
Ulusal gazetede yazan bir köşe yazarına yakıştıramadım. Vatan gazetesi köşe yazarı Mutlu Tönbekici bugünkü yazısında operasyon sayesinde öğrendiklerimiz başlığıyla şöyle demiş. “Bakanın oğlunun tutuklanmasıyla Şehircilik Bakanlığı diye bir bakanlık olduğunu (Dünyanın en çirkin, en berbat, en biçimsiz şehirlerine ve kasabalarına sahip bir ülkede beyhude bir bakanlık) öğrendik."
Mutlu hanım yeni öğrendi belki ama beyhude dediği bakanlık Türkiye’nin en önemli bakanlıkları arasında. 100 milyar Dolar’ın üzerinde büyüklüğe sahip İnşaat sektörü ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan sektörlerinden biri. İnşaat, gayrimenkul ve alt sektörleri 2 milyonun üzerinde istihdam sağlıyor. İki yüz alt sektörü içinde besliyor. Milyonlarca insan ve aileleri ekmek yiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu ülke için en önemli bakanlıklar arasında ve çok daha önce kurulmalıydı. Sektörün bile takip etmekte zorlandığı kanun ve düzenlemelerle eksik ve eğri duran yönleri düzeltilmeye çalışılıyor.
Yeri geliyor en vurucu eleştirileri yapıyorum bazen. Hepimizde yapmalıyız. Ama daha şurda 15 yıl geriye gidin, elle kırılan harçlarla, deniz kumuyla, mühendislik hizmeti almamış, köyden şehre gelenlerin bulduğu arsalara bir gecede yaptığı gecekondulardan geçilmiyordu. Bence ağır sorumlulukları var Çevre Ve Şehircilik Bakanlığının ve daha yapılacak işleri.
Asıl gündem İnşaat sektörüne yön veren isimlerin 17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk operasyonuyla gözaltına alınması. O isimler arasına Toki ve Çevre Bakanlığından isimler, dev yatırım ve projeleriyle isimlerini çok iyi bildiğimiz inşaatın patronları, Anıtlar kurulu ve Belediye başkanları ile imar müdürlüklerinde görevli birçok isim vardı.
GYODER, İNDER, KONUTDER gibi inşaat sektörünün öncü dernekleri gözaltıların ikinci günü ortak bir bildiri yayınlandı. Arkasından, birkaç inşaat firması da…
Yapılan açıklamaların amacı, operasyonlarda inşaat sektörünün içinde bulunan önemli isimlerin gözaltına alınmasının sektöre kaybettireceği itibar nedeniyle her anlamda zarar görmesi ve bir an önce soruşturmanın sonuçlandırılmasıydı.
Haklılardı..
Varsa ortada bir yolsuzluk, rüşvet ortaya çıkarılmalı sürüncemede kalmamalıydı. Nitekim sonuçlanmadığı süre içinde ülkenin lokomotif sektörü büyük yara alacak hepimize dolaylı veya dolaysız zarar verecekti.
Sektörden gözaltına alınan isimlerin çoğu sorgulama sonrası serbest bırakıldı. Sorgulanma sonrasında çoğunun serbest kalması inşaat sektörünün var olan itibarını kurtarmış mıydı bilmem ama karizma bir kere çizildi.
İnşaat ve gayrimenkul güvene dayalı yürüyen bir sektör. Rüşvet ve yolsuzluk’tan sorgulanıyor olması vahim. Sektöre yön veren, Türkiye’nin en önemli isimlerinin başta olmak üzere sektör oyuncularının titizlikle ve şeffaf bir şekilde işlerini yürütüyor olması, rantın yüksek olduğu sektörün geleceği için çok önemli.