İmar Barışı'nı diline dolayan Ersin Özince`den çok sert faiz eleştirisi

Türkiye'de bankalar tarafından yüksek faiz oranları ile satılan krediler nedeniyle şirketler iflas ederken, bireyler ise borç batağına saplanmaya devam ediyor. Diğer taraftan başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hükümet yetkilileri olmak üzere, pek çok sektör yüksek faizlerden yakınıyor. Vatandaşa kredi dahi kullandırmayan bankalar teminata teminat ister halde. Hiç olmayan dosya masrafları ise kredi maliyetlerine yük üstüne yük bindiriyor. 100 Bin TL kredi kullanacak vatandaşın evi, arabası teminat veriliyor, kefiller isteniyor.. Tabii banka bunlara ikna olup o krediyi verirse.

Devletin tepe isimleri ise yıllardır yüksek banka faizlerini aşağı çekmek için hemen her platformda çağrılar yapıyor. Bunu en çok dillendiren isimlerin başında ise Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geliyor. Başbakan Binali Yıldırım ve ekonomiden sorumlu neredeyse her bakan aynı dertten müzdarip. En önemlisi ise vatandaş ve şirketler dert üstüne dert yanıyor.

Bu haberler ilginizi çekebilir

- Flaş gelişme: `Konutta KDV ve Tapu Harcı Oranı indirimi`

- TCMB 2018 yılı konut yatırımları geri dönüş süreleri

- Altı Soruda İmar Barışı Nedir?

Bankalar her üç ayda bir açıkladıkları yüksek karlılıklarından ödün vermeden kredilerden elde ettikleri yüksek faizli gelirleri ile yıllık karlarını kat kat arttırmaya devam ediyor.

Türkiye İş Bankası ile Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanlıklarını yürüten Ersin Özince tarafından yapılan yüksek faiz söylemlerine ise sert cevaplar verdi. Ersin Özince, BAŞKENT Üniversi-tesi’nin organizasyo-nuyla düzenlenen 1. Uluslararası Bankacılık Kongresi’nin açılış konuşmasında çok sert sözlerle yüksek faiz söylemlerine tepki gösterdi.

Ticari bankaların konut, baraj, köprü, yol gibi projelere kredi vermesinin sakıncalı olduğunu söyleyen Özince, "Türkiyede mali sektör yetersiz, ayakları eksiktir. Herkesin ağzında ‘bankalar çok alıyor, çok faiz uyguluyor, bankalar şöyle yapıyor, böyle yapıyor.’ Biz her şeyi bankalardan mı beklemeliyiz? Köprü yapılacak bankalar, ev yapılacak bankalar... Meslek hayatımın onlarca yılı bankaların gayrimenkule kredi vermesinin yasak olduğu dönemde geçti. Niye yasaktı? Çünkü gayrimenkul finansmanı ticari bankalar tarafından yapılmaz. Bunun için yasaktı. Siz bugün Türkiye’de konut kredisini 1 ay mevduata dayanan bankalardan isteyemezsiniz. Dünyada böyle konut finansman modeli yok. Yaparsanız da çökertirsiniz" diye konuştu.

Şu sıralar Hükümet tarafından 14 milyondan fazla yapıyı ilgilendiren ve 50 yıldan fazla bir süredir Türkiye'nin gündeminde yer alan "İmar Barışı"nı diline dolayan Özince, "Bu gecekondu yapıp da sonradan buna imar, iskan vermeye de benzemez. Finans alanındaki işler sağlıklı, hesap verebilir ve şeffaf yapılmalıdır. Ülkemizde yaşanan krizler vergisini veren namuslu vatandaşlara pahalıya malolmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu büyüklüğe gelen ekonomisinin mali sektörünü bundan sonra riske sokmak vergisini ödeyen vatandaşlar için çok daha maliyetli olabilir. Sermaye piyasasının muhakkak güçlendirilmesi gerekir. Gayrimenkul finansmanı kalkınma yatırım bankacılığı gibi ihtisas sahiplerince yapılmalıdır. Yani ticari bankalar, köprüye, baraja da gayrimenkule de kredi vermemelidir. Bunları yatırım ve kalkınma bankaları vermelidir. Şu anda Türkiye’de ticari bankaların hepsi köprüye baraja yönelmiştir" ifadelerini kullandı.