Türkiye'nin Çılgın Projesi, İstanbul'un mega projesi Kanal İstanbul için hazırlanan internet sitesi yayına başladı. kanalistanbul.gov.tr resmi adresi üzerinden yayına başlayan Kanal İstanbul resmi web sitesi üzerinden, projeye dair her türlü bilgiye yer veriliyor.
Emlak Pencerem / Emlak Haberleri Merkezi - 1 Şubat 2020 - İstanbul
A'dan Z'ye Kanal İstanbul ile alakalı tüm veriler ve güncel bilgilere erişim verecek internet sitesi vatandaşın hizmetine sunuldu. Her adımı ile Kanal İstanbul projesi hakkında duyulan, duyulmayan bilgiler anlık olarak kanalistanbul.gov.tr internet adresinden online olarak paylaşılacak.
Vatandaş tarafından merak edilen, Kanal İstanbul ile alakalı tüm gerçekler kanalistanbul.gov.tr adresinden incelenebilir.
Kanal İstanbul internet sitesi üzerinde ayrıca, Çalışma Takvimine ilişkin güncel bilgiler dışında, Teknik Çalışmalar hakkında ayrıntılar, Alternatif Güzergah bilgileri, Kanal İstanbulun Jeolojik, Jeoteknik ve Jeofizik Etütler Hidrolojik ve Hidrojeolojik Etütleri, Deniz Araştırmaları ve Dalga analizi Doğal Afetler ile alakalı güncel veriler ve bilgiler, Kazı Tarama Bertaraf, Tarihi Alanlar ve Kültürel Miras, Trafik Etüdü, Canlı Hayatının Korunması, Çevresel Etki Çalışması, Sosyal Etki, Yeraltı Suyu Numerik Modeli, Hidrodinamik Numerik Modeli, Sediment Taşınımı, Su Kalitesi, Hava Kalitesi ve ayrıca Titreşim ve Gürültü Ölçümüne dair kapsamlı detaylara yer verildi.
Kanal İstanbul Projesinin Amacı
Yılda yaklaşık 43.000 geminin geçtiği İstanbul Boğazı, en dar yeri 698 molan doğal bir su yoludur. Gemi trafiğindeki artış, teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutlarının büyümesi ve özellikle akaryakıt ve benzeri diğer tehlikeli/zehirli maddeleri taşıyan gemi (tanker) geçişlerinin artması, İstanbul üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturmaktadır.
İstanbul Boğazı’nda su yolu ulaşımını riske eden keskin dönüşler, kuvvetli akıntılar ve transit gemi trafiği ile dik kesişen kent içi deniz trafiği mevcuttur. Boğaz’ın her iki yakasında yüzbinlerce sakin yaşamaktadır. Boğaziçi gün içinde milyonlarca İstanbullu için ticaret, yaşam ve geçiş yeridir. Transit geçen gemi trafiği açısından Boğaz her geçen yıl daha tehlikeli hale gelmektedir. 100 yıl öncesinde 3-4 bin olan yıllık gemi geçiş sayısı artmış ve 45-50 bine ulaşmıştır. Büyük gemiler için Boğaz’da ortalama bekleme süresi ise 14,5 saattir. Bekleme süresi bazen 3-4 günü bulabilmektedir.
Bu çerçevede, İstanbul Boğazı’na alternatif bir geçiş koridorunun planlanması zorunlu hale gelmiştir. Kanal İstanbul ile günde 500 bin yolcuyu seyahat ettiren şehir hatlarıyla transit gemilerin 90 derecelik dik kesişmelerinin önüne geçilerek, güvenli seyahat sağlanacaktır. Aynı zamanda kent içi ulaşımda denizyolunun payının arttırılması mümkün olabilecektir.
Bu bağlamda, Kanal İstanbul Projesi'nin amacı,
Yılda yaklaşık 43.000 geminin geçtiği İstanbul Boğazı, en dar yeri 698 molan doğal bir su yoludur. Gemi trafiğindeki artış, teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutlarının büyümesi ve özellikle akaryakıt ve benzeri diğer tehlikeli/zehirli maddeleri taşıyan gemi (tanker) geçişlerinin artması, İstanbul üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturmaktadır.İstanbul Boğazı’nda su yolu ulaşımını riske eden keskin dönüşler, kuvvetli akıntılar ve transit gemi trafiği ile dik kesişen kent içi deniz trafiği mevcuttur. Boğaz’ın her iki yakasında yüzbinlerce sakin yaşamaktadır. Boğaziçi gün içinde milyonlarca İstanbullu için ticaret, yaşam ve geçiş yeridir. Transit geçen gemi trafiği açısından Boğaz her geçen yıl daha tehlikeli hale gelmektedir. 100 yıl öncesinde 3-4 bin olan yıllık gemi geçiş sayısı artmış ve 45-50 bine ulaşmıştır. Büyük gemiler için Boğaz’da ortalama bekleme süresi ise 14,5 saattir. Bekleme süresi bazen 3-4 günü bulabilmektedir.Bu çerçevede, İstanbul Boğazı’na alternatif bir geçiş koridorunun planlanması zorunlu hale gelmiştir. Kanal İstanbul ile günde 500 bin yolcuyu seyahat ettiren şehir hatlarıyla transit gemilerin 90 derecelik dik kesişmelerinin önüne geçilerek, güvenli seyahat sağlanacaktır. Aynı zamanda kent içi ulaşımda denizyolunun payının arttırılması mümkün olabilecektir.
Kanal İstanbul Projesi kapsamında, Küçükçekmece Gölü - Sazlıdere Barajı - Terkos Doğusunu takip eden Kanal Koridorunun yaklaşık 6.149 m’lik kısmı İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi sınırları içerisinde, yaklaşık 3.189 m’lik kısmı İstanbul ili, Avcılar ilçesi sınırları içerisinde, yaklaşık 6.061 m’lik kısmı İstanbul ili, Başakşehir ilçesi sınırları içerisinde ve kalan yaklaşık 27.383 m’lik kısmı ise İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır.
Boğazdan geçen gemilerin taşıdığı yüklerin ciddi bir kısmı zararlı ve tehlikelidir. Gemilerin ortalama %20’si tehlikeli yük taşımaktadır. Tehlikeli yük miktarı ise, yılda ortalama 130 milyon tondur. Bu miktar, BTC (Bakü-Tiflis-Ceyhan) boru hattı kapasitesinden iki kat fazla (yılda 60 milyon ton BTC/130 milyon ton İstanbul Boğazı) kimyasal taşınması anlamına gelmektedir. Dolasıyla, İstanbul Boğazı'ndan geçen gemiler herhangi bir kaza sözkonusu olduğunda ciddi boyutlarda zarara yol açmaktadır.
1936 tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 1923 yılında Lozan’da yapılan boğazlara ilişkin sözleşmenin yerini almıştır. Montrö Sözleşmesi, Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı için “Türk Boğazları” tabirini kullanmakta ve Ege Denizi ile Karadeniz arasındaki deniz ulaşımına ilişkin hukuki düzenleme yapmaktadır. Montrö Sözleşmesi, ticari gemiler ile savaş gemileri ve savaş gemilerinin kendi içinde, Karadeniz’e kıyısı olan devletlerle olmayan devletler arasında, savaş zamanı ile barış ve savaş tehlikesi durumları arasında ayrım yaparak geçiş rejimini detaylı olarak düzenlemektedir. Özetle belirtmek gerekirse, ticaret gemileri için geçiş serbestisi ilkesi benimsenirken, savaş gemileri için bir takım sınırlamalar bulunmaktadır. En önemli sayılabilecek sınırlama olarak da Karadeniz’e kıyısı olmayan devletlerin Karadeniz’de bulundurabilecekleri savaş gemilerinin toplam tonajının 45 binden fazla olmaması, 21 günden fazla Karadeniz'de kalamamaları ve boğazlardan 15 bin tondan büyük gemi geçirememeleri gösterilebilir. Ayrıca Karadeniz’e kıyısı olan bir devlete ait bile olsa, bazı savaş gemilerinin geçişini sınırlamakta yada yasaklamaktadır.
Uluslararası deniz hukukuna göre bu boğazlar, “uluslararası seyrüsefere açık boğaz” tanımına girmektedir. 1982 tarihli Deniz Hukuku Sözleşmesi uluslararası seyrüsefere açık boğazlardan geçiş için “transit geçiş” ilkesini öngörmüştür. Sözleşme, transit geçişin “boğazdan devamlı ve hızlı bir geçiş amacıyla seyrüsefer ve bu saha üzerinde uçuş serbestisi” anlamına geleceğini belirtmiştir. Transit geçiş ilkesinin henüz teamül hukuku kuralı haline gelip gelmediği, yani adı geçen Sözleşme’ye taraf olmayan devletleri de bağlayıp bağlamadığı tartışmalı olmakla birlikte, devletler genelde uygulamada bu ilkeyi benimsemektedirler. Bununla birlikte 1982 tarihli Deniz Hukuku Sözleşmesi, transit geçişi öngören düzenlemeyi içeren hükümlerin “geçişin tamamen veya kısmen, uzun süreden beri yürürlükte bulunan ve özellikle bu boğazlara ilişkin olan antlaşmalarla düzenlendiği boğazların hukuki rejimini” etkilemeyeceğini belirtmektedir. Dolayısıyla özel bir uluslararası antlaşma ile rejimi belirlenen boğazlardaki geçiş, transit geçiş değil o özel antlaşmanın öngördüğü geçiş rejimi olacaktır. Türk Boğazları’ndan geçişi düzenleyen özel bir antlaşma olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi mevcut şartlar altında Türkiye’nin lehine hükümler içerdiğinden, sona erdirme hakkı olmasına rağmen Türkiye bunu tercih etmemiştir.
Boğazlardan farklı olarak uluslararası hukukta “kanal” kavramı iki deniz alanını birleştiren ve insan yapımı su yolunu ifade etmek için kullanılır. Kanallar, devletin kara ülkesinin (topraklarının) kazılarak açılması sonucu oluştuğundan kanal üzerinde devletin yetkileri tamdır. Bununla birlikte, Kanal İstanbul projesinin inşası, Türk Boğazları’ndan geçişi tamamen ortadan kaldıracak şekilde değil, sadece İstanbul Boğazı kısmı by-pass edilmek suretiyle planlandığından, Montrö Sözleşmesi’nce öngörülen kurallar uygulanmaya devam edecektir. Nitekim Kanal İstanbul’a ulaşma öncesi veya sonrasında Türk Boğazları’na girmek ve oradan geçiş yapmak gerekecektir. Ayrıca hatırlatmak gerekir ki, Montrö Sözleşmesi sadece boğazlardan geçişi değil, Karadeniz’e kıyısı olmayan devletler için Karadeniz’de kalışı da süre ve tonaj bakımından sınırlamaktadır. Türk Boğazları ve Kanal İstanbul kullanılmak suretiyle yapılan geçişte de bu sınırlamalar varlıklarını devam ettirecektir.
Sonuç olarak, Kanal İstanbul projesinin Montrö Sözleşmesi’ne halel getirmeyeceği, mevcut şartlarda Montrö’nün öngördüğü rejimin Karadeniz’e kıyısı olan devletlerin ve Türkiye’nin lehine olduğu ve Türkiye titizlikle ve şeffaflıkla uygulamaya devam ettiği müddetçe bu Sözleşme’nin geçerli olacağı belirtilebilir.
Sosyal medya hesaplarımızı takip edin!
EmlakPencerem.com sosyal medya hesaplarını takip ederek anında bildirim alabilir, emlak sektörüne ilişkin en son haberleri öğrenebilirsiniz.
Hatice Kolçak'ı takip etmek için Tıklayın.
Facebook hesabımızı takip etmek için tıklayın.
YouTube kanalımızı takip etmek için tıklayın
Twitter hesabımızı takip etmek için tıklayın.
Linkedin sayfamızı takip etmek için Tıklayın.
Pinterest sayfamızı takip etmek için Tıklayın.
Emlak Pencerem / Emlak Haberleri Merkezi - 1 Şubat 2020 - İstanbul
A'dan Z'ye Kanal İstanbul ile alakalı tüm veriler ve güncel bilgilere erişim verecek internet sitesi vatandaşın hizmetine sunuldu. Her adımı ile Kanal İstanbul projesi hakkında duyulan, duyulmayan bilgiler anlık olarak kanalistanbul.gov.tr internet adresinden online olarak paylaşılacak.
Vatandaş tarafından merak edilen, Kanal İstanbul ile alakalı tüm gerçekler kanalistanbul.gov.tr adresinden incelenebilir.
Kanal İstanbul internet sitesi üzerinde ayrıca, Çalışma Takvimine ilişkin güncel bilgiler dışında, Teknik Çalışmalar hakkında ayrıntılar, Alternatif Güzergah bilgileri, Kanal İstanbulun Jeolojik, Jeoteknik ve Jeofizik Etütler Hidrolojik ve Hidrojeolojik Etütleri, Deniz Araştırmaları ve Dalga analizi Doğal Afetler ile alakalı güncel veriler ve bilgiler, Kazı Tarama Bertaraf, Tarihi Alanlar ve Kültürel Miras, Trafik Etüdü, Canlı Hayatının Korunması, Çevresel Etki Çalışması, Sosyal Etki, Yeraltı Suyu Numerik Modeli, Hidrodinamik Numerik Modeli, Sediment Taşınımı, Su Kalitesi, Hava Kalitesi ve ayrıca Titreşim ve Gürültü Ölçümüne dair kapsamlı detaylara yer verildi.
Neden Kanal İstanbul? İşte Kanal İstanbul web sitesi üzerinden verilen resmi cevaplar ile neden Kanal İstanbul sorusu için verilen yanıtla!
Kanal İstanbul Projesinin Amacı
Yılda yaklaşık 43.000 geminin geçtiği İstanbul Boğazı, en dar yeri 698 molan doğal bir su yoludur. Gemi trafiğindeki artış, teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutlarının büyümesi ve özellikle akaryakıt ve benzeri diğer tehlikeli/zehirli maddeleri taşıyan gemi (tanker) geçişlerinin artması, İstanbul üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturmaktadır.
İstanbul Boğazı’nda su yolu ulaşımını riske eden keskin dönüşler, kuvvetli akıntılar ve transit gemi trafiği ile dik kesişen kent içi deniz trafiği mevcuttur. Boğaz’ın her iki yakasında yüzbinlerce sakin yaşamaktadır. Boğaziçi gün içinde milyonlarca İstanbullu için ticaret, yaşam ve geçiş yeridir. Transit geçen gemi trafiği açısından Boğaz her geçen yıl daha tehlikeli hale gelmektedir. 100 yıl öncesinde 3-4 bin olan yıllık gemi geçiş sayısı artmış ve 45-50 bine ulaşmıştır. Büyük gemiler için Boğaz’da ortalama bekleme süresi ise 14,5 saattir. Bekleme süresi bazen 3-4 günü bulabilmektedir.
Bu çerçevede, İstanbul Boğazı’na alternatif bir geçiş koridorunun planlanması zorunlu hale gelmiştir. Kanal İstanbul ile günde 500 bin yolcuyu seyahat ettiren şehir hatlarıyla transit gemilerin 90 derecelik dik kesişmelerinin önüne geçilerek, güvenli seyahat sağlanacaktır. Aynı zamanda kent içi ulaşımda denizyolunun payının arttırılması mümkün olabilecektir.
Bu bağlamda, Kanal İstanbul Projesi'nin amacı,
Yılda yaklaşık 43.000 geminin geçtiği İstanbul Boğazı, en dar yeri 698 molan doğal bir su yoludur. Gemi trafiğindeki artış, teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutlarının büyümesi ve özellikle akaryakıt ve benzeri diğer tehlikeli/zehirli maddeleri taşıyan gemi (tanker) geçişlerinin artması, İstanbul üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturmaktadır.İstanbul Boğazı’nda su yolu ulaşımını riske eden keskin dönüşler, kuvvetli akıntılar ve transit gemi trafiği ile dik kesişen kent içi deniz trafiği mevcuttur. Boğaz’ın her iki yakasında yüzbinlerce sakin yaşamaktadır. Boğaziçi gün içinde milyonlarca İstanbullu için ticaret, yaşam ve geçiş yeridir. Transit geçen gemi trafiği açısından Boğaz her geçen yıl daha tehlikeli hale gelmektedir. 100 yıl öncesinde 3-4 bin olan yıllık gemi geçiş sayısı artmış ve 45-50 bine ulaşmıştır. Büyük gemiler için Boğaz’da ortalama bekleme süresi ise 14,5 saattir. Bekleme süresi bazen 3-4 günü bulabilmektedir.Bu çerçevede, İstanbul Boğazı’na alternatif bir geçiş koridorunun planlanması zorunlu hale gelmiştir. Kanal İstanbul ile günde 500 bin yolcuyu seyahat ettiren şehir hatlarıyla transit gemilerin 90 derecelik dik kesişmelerinin önüne geçilerek, güvenli seyahat sağlanacaktır. Aynı zamanda kent içi ulaşımda denizyolunun payının arttırılması mümkün olabilecektir.
Bu bağlamda, Kanal İstanbul Projesi'nin amacı,
- İstanbul Boğazı'nın tarihsel dokusunun korunması ve güvenliğinin sağlanması,
- İstanbul Boğazı’nın trafik yükünün hafifletilmesi,
- İstanbul Boğazı’nın trafik güvenliğinin sağlanması,
- Seyir emniyetinin sağlanması,
- Yeni bir uluslararası su yolu ve yatay mimariye dayalı modern bir yerleşim alanı oluşturulması.
Kanal İstanbul Projesi ile Entegre Yapılar
Kanal İstanbul için gerekli olan tesis ve yapılara ek olarak, projenin bir bileşeni olan entegre üniteler geliştirilecektir.Bu yapılar;- Küçükçekmece Yat Limanı,
- Konteyner Limanları,
- Rekreasyon Alanı,
- Lojistik Merkezidir.
Proje kapsamında tesis edilecek yapılardan;
- Küçükçekmece Yat Limanı: İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi sınırları içerisinde,
- Marmara Konteyner Limanı: İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi kıyı şeridinde Kanal güzergahının Marmara Denizi girişinin batısında,
- Karadeniz Konteyner Limanı: İstanbul ili, Arnavutköy ilçesinin Karadeniz’e olan kıyı şeridinde,
- Karadeniz Rekreasyon Alanı: İstanbul ili, Kanal güzergahının Karadeniz girişinin batısında ve
- Karadeniz Lojistik Merkezi: İstanbul ili, Kanal güzergahının Karadeniz girişinin doğusunda kalmaktadır.
- Karadeniz ve Marmara Denizi Giriş Bölgesindeki Dalgakıranlar,
- Acil Bağlama Alanları ve Demirleme Alanları,
- Römorkör Bağlanma Alanları,
- Deniz Fenerleri,
- Bakım İstasyonları ve İşletme Binaları,
- VTS (Gemi Trafik Sistemi),
- Seyir Yardımcıları.
Kanal İstanbul Projesinin Lokasyonu (Ayrıntılı Tüm güzergah bilgileri)
Kanal İstanbul Projesi kapsamında, Küçükçekmece Gölü - Sazlıdere Barajı - Terkos Doğusunu takip eden Kanal Koridorunun yaklaşık 6.149 m’lik kısmı İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi sınırları içerisinde, yaklaşık 3.189 m’lik kısmı İstanbul ili, Avcılar ilçesi sınırları içerisinde, yaklaşık 6.061 m’lik kısmı İstanbul ili, Başakşehir ilçesi sınırları içerisinde ve kalan yaklaşık 27.383 m’lik kısmı ise İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır.
Dünyadan Kanal Örnekleri
KİEL KANALI
- UZUNLUK (km): 98
- GENİŞLİK (m): 100-160
- DERİNLİK (m):11
- İNŞAATA BAŞLAMA TARİHİ: 1887
- İŞLETME TARİHİ: 1895
- YAPIM SÜRESİ (yıl): 8
PANAMA KANALI
- UZUNLUK (km): 86
- GENİŞLİK (m): 91-300
- DERİNLİK (m):12,5-13,7
- İNŞAATA BAŞLAMA TARİHİ: 1904
- İŞLETME TARİHİ: 1914
- YAPIM SÜRESİ (yıl): 10
SÜVEYŞ KANALI
- UZUNLUK (km): 169
- GENİŞLİK (m): 313
- DERİNLİK (m): 20
- İNŞAATA BAŞLAMA TARİHİ: 1861
- İŞLETME TARİHİ: 1869
- YAPIM SÜRESİ (yıl): 8
KUZEY DENİZİ KANALI HOLLANDA
- UZUNLUK (km): 24
- GENİŞLİK (m): 235
- DERİNLİK (m):15
- İNŞAATA BAŞLAMA TARİHİ: 1868
- İŞLETME TARİHİ: 1876
- YAPIM SÜRESİ (yıl): 8
EUROGEUL KANALI
- UZUNLUK (km): 44
- GENİŞLİK (m): 300
- DERİNLİK (m):24
- İNŞAATA BAŞLAMA TARİHİ: 1872
- İŞLETME TARİHİ: 1882
- YAPIM SÜRESİ (yıl): 10
KORİNT KANALI
- UZUNLUK (km): 6,5
- GENİŞLİK (m): 21
- DERİNLİK (m): 8
- İNŞAATA BAŞLAMA TARİHİ: 1882
- İŞLETME TARİHİ: 1893
- YAPIM SÜRESİ (yıl): 11
İstanbul Boğazı‘ndaki Kazalar
Boğazdan geçen gemilerin taşıdığı yüklerin ciddi bir kısmı zararlı ve tehlikelidir. Gemilerin ortalama %20’si tehlikeli yük taşımaktadır. Tehlikeli yük miktarı ise, yılda ortalama 130 milyon tondur. Bu miktar, BTC (Bakü-Tiflis-Ceyhan) boru hattı kapasitesinden iki kat fazla (yılda 60 milyon ton BTC/130 milyon ton İstanbul Boğazı) kimyasal taşınması anlamına gelmektedir. Dolasıyla, İstanbul Boğazı'ndan geçen gemiler herhangi bir kaza sözkonusu olduğunda ciddi boyutlarda zarara yol açmaktadır.
KANAL İSTANBUL PROJESİ MONTRÖ SÖZLEŞMESİ'NE HALEL GETİRMEZ
1936 tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 1923 yılında Lozan’da yapılan boğazlara ilişkin sözleşmenin yerini almıştır. Montrö Sözleşmesi, Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı için “Türk Boğazları” tabirini kullanmakta ve Ege Denizi ile Karadeniz arasındaki deniz ulaşımına ilişkin hukuki düzenleme yapmaktadır. Montrö Sözleşmesi, ticari gemiler ile savaş gemileri ve savaş gemilerinin kendi içinde, Karadeniz’e kıyısı olan devletlerle olmayan devletler arasında, savaş zamanı ile barış ve savaş tehlikesi durumları arasında ayrım yaparak geçiş rejimini detaylı olarak düzenlemektedir. Özetle belirtmek gerekirse, ticaret gemileri için geçiş serbestisi ilkesi benimsenirken, savaş gemileri için bir takım sınırlamalar bulunmaktadır. En önemli sayılabilecek sınırlama olarak da Karadeniz’e kıyısı olmayan devletlerin Karadeniz’de bulundurabilecekleri savaş gemilerinin toplam tonajının 45 binden fazla olmaması, 21 günden fazla Karadeniz'de kalamamaları ve boğazlardan 15 bin tondan büyük gemi geçirememeleri gösterilebilir. Ayrıca Karadeniz’e kıyısı olan bir devlete ait bile olsa, bazı savaş gemilerinin geçişini sınırlamakta yada yasaklamaktadır.
Uluslararası deniz hukukuna göre bu boğazlar, “uluslararası seyrüsefere açık boğaz” tanımına girmektedir. 1982 tarihli Deniz Hukuku Sözleşmesi uluslararası seyrüsefere açık boğazlardan geçiş için “transit geçiş” ilkesini öngörmüştür. Sözleşme, transit geçişin “boğazdan devamlı ve hızlı bir geçiş amacıyla seyrüsefer ve bu saha üzerinde uçuş serbestisi” anlamına geleceğini belirtmiştir. Transit geçiş ilkesinin henüz teamül hukuku kuralı haline gelip gelmediği, yani adı geçen Sözleşme’ye taraf olmayan devletleri de bağlayıp bağlamadığı tartışmalı olmakla birlikte, devletler genelde uygulamada bu ilkeyi benimsemektedirler. Bununla birlikte 1982 tarihli Deniz Hukuku Sözleşmesi, transit geçişi öngören düzenlemeyi içeren hükümlerin “geçişin tamamen veya kısmen, uzun süreden beri yürürlükte bulunan ve özellikle bu boğazlara ilişkin olan antlaşmalarla düzenlendiği boğazların hukuki rejimini” etkilemeyeceğini belirtmektedir. Dolayısıyla özel bir uluslararası antlaşma ile rejimi belirlenen boğazlardaki geçiş, transit geçiş değil o özel antlaşmanın öngördüğü geçiş rejimi olacaktır. Türk Boğazları’ndan geçişi düzenleyen özel bir antlaşma olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi mevcut şartlar altında Türkiye’nin lehine hükümler içerdiğinden, sona erdirme hakkı olmasına rağmen Türkiye bunu tercih etmemiştir.
Boğazlardan farklı olarak uluslararası hukukta “kanal” kavramı iki deniz alanını birleştiren ve insan yapımı su yolunu ifade etmek için kullanılır. Kanallar, devletin kara ülkesinin (topraklarının) kazılarak açılması sonucu oluştuğundan kanal üzerinde devletin yetkileri tamdır. Bununla birlikte, Kanal İstanbul projesinin inşası, Türk Boğazları’ndan geçişi tamamen ortadan kaldıracak şekilde değil, sadece İstanbul Boğazı kısmı by-pass edilmek suretiyle planlandığından, Montrö Sözleşmesi’nce öngörülen kurallar uygulanmaya devam edecektir. Nitekim Kanal İstanbul’a ulaşma öncesi veya sonrasında Türk Boğazları’na girmek ve oradan geçiş yapmak gerekecektir. Ayrıca hatırlatmak gerekir ki, Montrö Sözleşmesi sadece boğazlardan geçişi değil, Karadeniz’e kıyısı olmayan devletler için Karadeniz’de kalışı da süre ve tonaj bakımından sınırlamaktadır. Türk Boğazları ve Kanal İstanbul kullanılmak suretiyle yapılan geçişte de bu sınırlamalar varlıklarını devam ettirecektir.
Sonuç olarak, Kanal İstanbul projesinin Montrö Sözleşmesi’ne halel getirmeyeceği, mevcut şartlarda Montrö’nün öngördüğü rejimin Karadeniz’e kıyısı olan devletlerin ve Türkiye’nin lehine olduğu ve Türkiye titizlikle ve şeffaflıkla uygulamaya devam ettiği müddetçe bu Sözleşme’nin geçerli olacağı belirtilebilir.
Sosyal medya hesaplarımızı takip edin!
EmlakPencerem.com sosyal medya hesaplarını takip ederek anında bildirim alabilir, emlak sektörüne ilişkin en son haberleri öğrenebilirsiniz.
Hatice Kolçak'ı takip etmek için Tıklayın.
Facebook hesabımızı takip etmek için tıklayın.
YouTube kanalımızı takip etmek için tıklayın
Twitter hesabımızı takip etmek için tıklayın.
Linkedin sayfamızı takip etmek için Tıklayın.
Pinterest sayfamızı takip etmek için Tıklayın.