Herkesin bir kredi risk notunun olduğunu biliyormusunuz? Eminim büyük bir kesim tam olarak bunun farkında bile değildir. Bankadan kredi kullanımında daha çok karşımıza çıkan kredi risk notu kişinin bugüne kadar banka ile yaptığı işlemlerde borcuna ne kadar sadık olduğunu gösteriyor daha net ifadeyle. Kredisini, çekini, senedini zamanında ödeyenlerin haliyle notu yüksek oluyor. Ödemeyen aksatanların ise düşük olduğundan örneğin bankadan bir ihtiyaç kredisi kullanılacaksa o kişi sorun yaşıyor.
Finans piyasalarında daha çok ihtiyaç duyulan kredi risk durumunun takibi için 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında üç kamu bankası da dahil olmak üzere dokuz bankanın iştirakiyle kurulmuş olan “Kredi Kayıt Bürosu” bilinen adıyla Findeks, bireysel ve tüzel kişilere ait verilerin yer aldığı Kredi Risk Raporu’nun kullanımını giderek yaygınlaştırıyor. Soruşturulacak kişi ve kuruluşun izni ile paylaşılabilen Kredi Risk Notu sadece bankadan kredi çekerken değil, araba kiralarken, beyaz eşya alırken, taksitle telefon alırken hatta ev kiralarken karşımıza çıkabiliyor.
Özellikle ev kiralayacak kişiler son zamanlarda bu şekilde araştırılıyor. Mal sahipleri güvenilir kiracı bulmak amacıyla haklı olarak kredi risk raporuna başvuruyor. Haklı olarak diyorum çünkü kirasını zamanında ödemeyen kiracıya ihtar çekmeniz, tahliye kararı aldırmanız bir yılı buluyor. Bu noktada maddi ve manevi ciddi bir kayıp yaşanıyor. Ayrıca zamanında ödemesini yapan borcuna sadık olan ile olmayanların kredi notuna bakılarak birbirinden ayrışabilmesi önemli. . Örneğin kredi notu yüksek olan kiracı adayları tercih sebebi olurken yüksek kira alacağım diye borcuna sadık olmayan birine de ev kiralanmayacaktır.
Kredi risk raporunun son yıllarda artan dolandırıcılıklara karşı da koruyucu yöntemlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Dolandırıcılıklara karşı tecrübe deneyim yeri geliyor yetmiyor. Profesörlerin, hakimlerin bile kandırıldıklarını düşünürsek normal bir vatandaşın tuzağa düşmemesi için çok uyanık olması gerekir. Benim son dönemde geliştirdiğim yöntem şu… Tanımadığım bilmediğim biri arıyorsa nereden ararsa arasın dinlemeden telefonu suratlarına kapatıyorum. Kaba bir davranış belki ama anca kendimi böyle koruyabiliyorum. Banka, telekom gibi kurumlardan gelen mail veya mesajı tıklamadan siliyorum. Arada bir e-devlet sistemine bakıyorum. Bunlarda yetmiyor çünkü bankada adımıza yapılan işlemlerden de haberdar olmak lazım. Bunun içinde kredi risk raporumuza düzenli olarak erişmekte fayda var. Nitekim 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 12. Maddesine göre, kart bilgilerinin kaybolması veya çalınması halinde kart hamili, yapacağı bildirimden önceki yirmidört saat içinde gerçekleşen hukuka aykırı kullanımdan doğan zararlardan yüzelli Türk Lirası ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutulduğundan erken haberdar olmak önemli.
Zamanla kredi notu yüksek olanların kredibilitesi de yüksek olacağından avantajlı durumlar elde edeceklerdir. Daha uygun ev kiralayabilir daha ucuz kredi kullanacaklardır. Bu nedenle giderek yaygınlaşan kredi risk raporundan dolayı tüketicilerin dikkatli borçlanmaları yararlarına olacaktır.
Not: Hatice Kolçak'ın 22 Haziran 2016 tarihli " Kredi risk notunuzu biliyormusunuz?" köşe yazısı bir emlakpencerem.com a aittir. Bu köşe yazısını sadece yazar ismi ve Emlak Pencerem ismini kullanarak, ve ilgili yazıya bağlantı vererek alıntı yapabilirsiniz!